Gizli Numara Serisi (Kendime Yorum Yapıyorum!)

efsunlublog-gizlinumaraserisi

Merhaba arkadaşlar!

Bugün “Gizli Numara Serisi” hakkında, kendimi değerlendirdiğim ve yazdıklarım hakkında yorumlarda bulunacağım bir yazı yayınlamaya karar verdim!

Öncelikle, kendim hakkında yaptığım yorumlarda adil olmayabilirim ve sürekli olarak kendimi savunma eğiliminde bulunabilirim, bunu birçok insan yapar ama ben hatalarımın ve eksikliklerimin pek tabii farkında olduğum için açık olmaya çalışacağım!

O zaman ilk göz ağrımla yoruma başlıyorum!

 

>Gizli Numara

Tür: Mizah, Romantik

Sayfa Sayısı: 478

Piyasa Fiyatı: 35TL (Kitap satılan sitelerde daha uygun fiyatlara bulabilirsiniz!)

Gizli Numara – Arka Kapak Yazısı:

‘Her şey’ bir ‘Gizli Numara’nın aramasıyla başlamıştı…

İki hat birbirine sinyallerle, iki insan da birbirlerine kelimelerle bağlanmışlardı.

Gizli Numara – Karakterler:

>Sevilay Akkaya: Hikâyeyi anlatan ana karakterimizdir kendisi. 17 yaşından gün alan bir liseli. Hem de şu deli dolu olan liselilerden (ergenlik çağında ama bu ‘Ergene bak yia’ tarzında cümleler eşliğinde gösterdiğimiz insanlara benzemiyor pek…). Sevilay, arkadaşlarına önem veren, büyüyor olmasına rağmen çocuk yanından hiç mi hiç vazgeçmeyen bir karakter. Hatta fazla çocuksu yazdığımı bile düşünüyorum… (O zamanlar ben de gençtim, hikâyeye ta Ocak 2015’te başlamıştım.)

>Egehan Akarsu: Bu genç adamımızın kötü bir geçmişi var, bu yüzden içine kapanmış kendini suçlayan bir yapıya sahip fakat çevresindeki güzel insanlar sayesinde bu hayattan kopmak yerine, hayata daha da bağlanmış ve kendince yaşamaya çalışırken, bir anda Sevilay’la konuşmaya başlıyor ve hayatına deli dolu bir çocuk (Sevilay’dan bahsediyorum) giriyor! Öyle bir kız ki, onu mutsuzken güldürebilecek nadir insanlardan biri oluveriyor hayatında.

>Zeynep Parlar: Sevilay’ın 7 yıllık çocukluk arkadaşlarından birisi. Birlikte ortaokulu bitirmiş olsalar da, lisede yolları ayrılmış fakat dostlukları hiç kopmamış. Zeynep, şıpsevdi denilebilecek bir karakter fakat aklı bir karış havada değil. Etrafındakilere değer veriyor, hatta değer verilmeyecek insanlara bile değer veriyor ve günün sonunda üzülen kişi kendisi oluyor…

>Reyhan Avcı: Sevilay’ın bir diğer 7 yıllık çocukluk arkadaşı da Reyhan. Sevilay, Zeynep ve Reyhan, ortaokulu birlikte okuyup üç ayrı liseye gitmiş çocuk arkadaşları. Yine de aynı mahallede oturmanın verdiği şansla birbirlerinden kopmayarak dostluklarını devam ettirmişler. Reyhan, biraz içine atan ama genel de açık bir kitap gibi duran o karakterlerden. Gülüyor ama içinde ağlıyor mu bilemiyorsunuz.

>Emre Akarsu: Soy ad, bu karakterin Egehan’la bir bağı olduğunu çağrıştırmıştır muhtemelen… Evet, bu beyefendi de Egehan’ın kuzeni Emre. Hikâyenin en komik ve şapşal karakterlerinden birisi olabilir! Ayrıca, Zeynep’le fazla ilgileniyor ve Sevilay’ın çocukluğuna uyum sağlayabilecek kadar sinsi bir çocuk var içinde.

>Akif Sancak: Sevilay’ın kendini bildi bileli arkadaşı olan bu karakter, Sevilay’ın hemen karşı binasında oturuyor. Çocuklukları, okudukları okullar hep bir gitmiştir. Reyhan ve Zeynep gibi Sevilay’la lisede ayrılmamış, hatta lisenin ikinci sınıfında aynı sınıfta olmayı bile başarmışlardır! Akif, ağabey tavırlı, çok belli etmese de duygusal bir karakter. Ayrıca biraz da karı kız düşkünü!

>Selda Kırılmaz: Sevilay’ın liseden arkadaşı olan bu karakter, Sevilay’ın lise yıllarını renklendiren o nadir insanlardan birisi. Lisede tanıştıktan sonra çok iyi arkadaş oldular. Selda karakteri üzerinde çok durmadım ama sağlam bir iradesi, sert bir duruşu vardı aklımda. Çok cana yakın, güzel ve de sevecen.

>Can Ayberk: Sevilay’ın Can’ı! Hikâyemdeki en sevdiğim karakter, çünkü çok berbat esprileri var ve ne kadar karı kız peşinde koşsa da birinden yüz alınca buz gibi soğuyuveriyor. Selda, Can ve Sevilay lise birde aynı sınıfta denk gelmiş ve birbirlerini çok hızlı arkadaş olarak gördüler, böylece yedikleri içtikleri ayrı gitmez oldu.

>Yusuf Atar: Akif’in lise birde tanıştığı, Sevilay’la lise iki de aynı sınıfta olmayı başaran bir karakter. Sevilay, Akif, Selda, Can ve Yusuf ikinci sınıftan sonra hep birlikte takılmaya başlamışlardır. Yusuf, üstünde baskı olan yine de üstündeki baskıya rağmen mutlu olup, etrafına mutluluk saçan karakterlerden birisi. Sevgisini onca yıl içinde tutup, patladığında ise her şeyi eline yüzüne bulaştıran bir karakter. Ayrıca, Yusuf’un ailesi ondan daha bile eğlenceli!

>Alpaslan Arslan: Her hikâyede bir kötü karakter olmalıdır… Bu hikâyenin kötüsü de Alpaslan! Şu ‘bad boy’ tiplemelerinden, yakışıklı bir bey kendisi. Sevilay’ı bir zamanlar arkadaşı olarak görmüş ve daha sonra ona dayanamayarak arkadaşı olarak görmekten vazgeçmiştir.

 

Kendime Yorumum:

Öncelikle, birinci kitaptaki anlatımım çok derin değil ve duygusal derinlikten ziyade olaysal bir bakış açısıyla yazdığımı düşünüyorum. Mesela,  bir olay oluyor ve tüm karakterlerin tepkilerini Sevilay’ın gözünden takip ediyor, onlara yorumlar yapıyor ve geçiyorum asla derine inmiyorum.

Zaten kalın bir kitaptı ve inanın bana, kitabı tekrar düzenlemem için elime verseler, o kadar çok şey siler o kadar yeni şeyler yazardım ki! Anlatamam size…

Gerçi, bir kitap yazılacak şey değil de silinecek şey bittiğinde bir kitap olurmuş… Doğru demişler, ilk göz ağrım ve acemiliğimin eseri olan bu kitabı belki yıllar sonra tekrar düzenlesem kim bilir neler yazar neler çıkartırım içinden?

Öhm, şimdi konumuz bu değil. Kendime yorum yapmaya çalışıyorum! Çok zormuş…

Anlatım konusunda amatör olduğumu ve çoğu olayı çok hızlı geçtiğimi düşünüyorum fakat çok güzel anlar oluşturduğumu da düşünüyorum. Olayları hızlı geçmeme rağmen, kitabın içinde eğlenceli ve çok değerli anlar var. :’)

Hani, bookstagramlarda bir terim var ya ‘reading slump’ (nasıl yazıldığını bile bilmiyorum!). Sizi reading slumptan çıkartabilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. (Çünkü birçok bookstagramdan öyle yorumlar aldım.)

Okunması kolay, akıcı bir şekilde yazılmış ve okurken eğlenebileceğiniz, ‘Ya Allah bilir, bir sonraki bölümde neler yaşadılar?’ diyerek sayfaları çevirebileceğiniz bir kitap.

Tabii, beğenmeyecekler ve okurken sıkılanlar da olabilir ama genel olarak aldığım yorumlar yönünde konuşacak olursam, okuyanların çoğu çerezlik ve okunması kolay bir kitap olarak nitelendirdi.

 

>Gizli Numara 2

Tür: Mizah/Romantik

Sayfa Sayısı: 520

Piyasa Fiyatı: 35TL (Kitap satan sayfalarda uygun fiyatlarda bulabilirsiniz!)

Gizli Numara 2 – Arka Kapak Yazısı:

‘Her şey’ bir ‘Gizli Numara’nın aramasıyla başlamıştı…

Ve yine ‘Her şey’ bir ‘Gizli Numara’nın karşıma çıkmasıyla devam etti.

 

(Karakterleri tekrar tanıtmıyorum, çünkü değişmediler.)

 

Kendime Yorumum:

Bu kitapta biraz daha duygusal yönden yüklendim. Sevilay’ın arkadaşlık bağlarını zorladım ve herkesin beklediği gibi Egehan ile olan ilişkisinde ufak değişimler ve sarsıntılar oldu. Bir gittiler bir geldiler, pek çok yerinde karakterlerime hayret ettim ve ‘Sen nasıl böyle yaparsın?’ yorumlarında bulunarak okudum.

Gençler, kitabı her ne kadar ben yazmış olsam da… Bu karakterlerin özü benden çıkmış olsa da, ben onlara sadece bir isim ve hayali bir dünya verdim. Geri kalan her şeyi kendileri gerçekleştirdiler. Kendi karakterlerini sağlamlaştırıp, kendi adımlarını atmaya başladılar.

Belki bu yorumum size tuhaf gelebilir ama hani bazı oyuncular, aşırı usta oyunculardan bahsediyorum, oynadıkları karaktere bürünürler ya ve set kapanmadan o karakterden çıkamazlar? İşte sanırım ben de o oyuncular gibiyim, yazarken transa geçiyorum ve sadece gördüklerimi yazıyorum.

Karakterler oynuyor, Sevilay bir şeyler hissediyor ve parmaklarımın ucundan dökülen kelimelerde gördüklerimi yansıtıyorum…

Bu kitapta öyle hissettim, hatta Gizli Numara 2’yi düzenledikten sonra yazdığım Sian Cadısı kitabımda da böyle hissettim. Sadece karakterlere bir başlangıç, geçmiş ve isim verdim. Gerisini kendileri yarattılar ben de kaleme aldım.

Hâl böyle olunca, bu kitabın duygusal derinliği biraz daha fazlaydı. Okurken, gözlerinizin dolabileceği veya sinirleneceğiniz sahneleri bol oldu. Tabii ki komik sahnelerimden ödün vermedim. Sevilay çocuk ruhunu yaşatmaya ve şakalarına devam etti.

Gizli Numara 2 için aldığım yorumlar, yine ilkiyle aynıydı. Çerezlik, bir oturmada bitecek kitap türü. Söylenilenlere göre, neşeli ve akıcı bir anlatımım olduğu için okuyan çoğu kişiden olumlu tepkiler aldım sadece karakterleri sevmeyenler ya da aşırı bulanlar olmuş ki bunlar her zaman olasıdır.

Şimdi yazacak olsam, karakterlerim çok daha ağır başlı usturuplu insanlar olabilirlerdi. (Bunu yazarken içim titredi ve kulağımda Sevilay’ın ‘Sen öyle san Semihacım ya’ der gibi olduğunu duydum…)

 

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim, instagram profilimde kitabıma dair daha çok bilgi edinebilirsiniz.

Eğer sayfamıza aboneyseniz, kitabım hakkındaki yorumlarınızı çok merak ediyorum!

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın!

Semiha Kaya

6 Haziran 1998 doğumlu, hayalleri yaşından çok olan ve hepsini bir bir gerçekleştirmek için acayip hırs dolu bir insanım.
Hırsımın yanı sıra, üşengeç ve unutkan da olduğum için tüm planlarımı sonsuza dek yaşayacakmışım gibi yaparım lakin genelde anın tadını çıkartırım. Hem ne demiş James Dean?
"Sonsuza kadar yaşayacakmışsın gibi hayal kur. Bugün ölecekmişsin gibi yaşa."
İşte tam olarak ben de böyleyim. Sonsuz hayale sahibim ancak anımın da kıymetini biliyorum. Her anın tadını çıkartıyorum.
Size de anınız kıymetini bilmenizi tavsiye ederim, ne de olsa zaman geri dönmez. :)

Bana, instagram: semihaakaya kullanıcı adı üzerinden ulaşabilirsiniz!

Önerilen makaleler

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: