Satsuriku no Tenshi – Anime Yorumu

satsuriku-no-tenshi-efsunlublog

Merhaba arkadaşlar!

Bir anime yorumuyla daha karşınızdayım… Evet, eğer ki yoruma hazırsanız size öncesinden şöyle Satsuriku no Tenshi’nin konusunu vereyim!

 

Satsuriku no Tenshi

Satsuriku no Tenshi Konusu:

13 yaşındaki Rachel uyandığında kendini terk edilmiş bir binanın zemin katında tutsak kalmış olarak bulur.

Hiçbir anısı olmadan veya nerede olduğu hakkında hiçbir fikri olmadan sersemlemiş ve kayıp bir halde binada dolaşmaktadır.

Arayışında bandajlarla sarılı olan bir adamla karşılaşır. Adam kendini Zack olarak tanıtır ve Azrail’inki gibi bir orak kullanmaktadır.

Aralarında tuhaf, çılgın sözlerle güçlenen garip bir bağ vardır.

İkisi bu garip binada tutsaklar ve kaderin neden onları buraya koyduğunu bilmiyorlar. Ama bir çıkış yolu bulabilmek için can havli ile çalışacaklar.

 

Satsuriku no Tenshi Yorumu:

Satsuriku no Tenshi animesi, tür bakımından korku, macera, gerilim ve psikolojiğe giriyor. Ayrıca şiddet içerdiği için 15-17 yaş altının izlemesini tavsiye etmem. Bilginiz olsun… Ve tam olarak 16 bölümden oluşuyor, bölümler de ortalama 20 ila 24 dakika arasında değişiyor.

Zaten animelerin birçoğu maksimum (film olmadığı müddetçe) 20 ila 24 dakika arasında sürüyor.

Derinlemesine Satsuriku no Tenshi’nin yorumuna inersek eğer, Satsuriku no Tenshi’nin ana karakteri Rachel gözlerini araladığında kendini terk edilmiş bir binanın zemin katında bulmaktadır ve kendisine dair hiçbir anısını hatırlamamaktadır. Sadece adını ve birkaç bölük pörçük anısını bilmektedir.

Satsuriku no Tenshi bu şekilde başlıyor. Rachel uyanıyor, uyandığı katı araştırmaya başladığı sırada duvarda gördüğü birkaç soruya yanıt vermek zorunda kalıyor derken terk edilmiş binanın içinde bir ses duyuluyor. Bu ses, ‘Zemin kattaki kişi kurban olarak seçildi’ diyor.

Kısacası, Rachel, kurban olarak uyanıyor ve hayatta kalmak için çabalaması gerekmektedir.

Asansöre binerek, zemin kattan üst kata çıktığında o katın sakini olan ve vücudu sargılarla sarılmış, elinde Azraillerin kullanabileceği büyük bir orak/tırpan taşıyan bir gençle karşılaşıyor.

Bu genç (ya da katil mi desem?) kendisini Zack olarak tanıtıyor ve böylece, Satsuriku no Tenshi’nin ikinci ana karakteriyle tanışmış oluyoruz.

Rachel kurban olarak seçildiği için Zack, onu öldürmeye çalışmaktadır. Tabii ki ilk girişiminde başarısız oluyor ve Rachel tekrar asansöre binerek bir üst kata çıkarken, Zack’ten kaçmış oluyor.

Bir sonraki katın sakini olan Daniel, bir doktordur ve Rachel’ı tanıyordur aynı şekilde Rachel da onu birazcık hatırlamaktadır.

 

Kısacası, buraya kadar bölümler düz sakin bir monotonlukla ilerliyordu ki, Daniel’ın katında işler sarpa sarıyor.

 

Daniel, Rachel’ın hatırlamadığı birçok anıyı bilmektedir ve bunlardan bahsederken, Rachel’ın tüm yaşama arzusunu içinden almıştır. Tabii bu sırada kendi katından çıkan Zack, Daniel’ı tırpanıyla biçtiğinde, terk edilmiş binanın içinde, Rachel’ın kurban olduğunu söyleyen ses tekrar duyuluyor.

Birinci kat sakini, ikinci kat sakinine zarar verdiği için Zack artık yeni kurbandır

Böylece, Zack de kurbanlar listesine giriyor ve Rachel ile aynı kaderi paylaşmaya başlıyor.

Satsuriku no Tenshi’nin ana karakterleri arasındaki asıl ilişkinin başlama noktası da işte burası oluyor.

Rachel, Daniel’den öğrendiği bir gerçek yüzünden artık yaşamak istemiyor ve öldürülmemek için asansöre yönelen Zack’in peşine takılarak ondan, kendisini öldürmesini istiyor.

Zack de bu durumu kullanmayı planlayarak, ‘Bizi buradan çıkartırsan seni öldürürüm’ diyor, çünkü Zack ne okuma biliyor ne de yazma… Gereğinden fazla saf ve salak… Bildiği tek şey, insanları fütursuzca öldürmek başka da bir şeyi düzgün yapamıyor.

İşte bu şekilde tuhaf bir yemin eşliğinde bir sonraki kata çıkmaya karar veriyorlar.

Açıkçası, deli bir katili sevebileceğinizi düşünüyorsanız ya da psikolojik bunalıma gelebiliyorsanız Satsuriku no Tenshi izleyebilirsiniz. Rachel’ın psikolojik bunalımını çözmeye çalışırken, delilikleri ve vahşiliğiyle sizi kendine çeken Zack ile Satsuriku no Tenshi gerçekten de güzel ilerliyor.

Satsuriku no Tenshi izlerken, açıkçası biraz duygulanmıştım. Öyle çok duygusal bir insan değilim, genellikle tatlı şeylerde canımın sıkıldığını itiraf etmeliyim ama Satsuriku no Tenshi de tatlı bir şey yoktu.

Gerilim, psikolojik baskı ve etrafa fışkıran kanlar vardı!

Bu yüzden sevdiğim animeler listesine Satsuriku no Tenshi’yi de gönül rahatlığı ile ekleyebilirim!

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim, bir sonraki yazımda görüşmek üzere!

Yorum bırakırsanız, çok sevinirim! İyi günler!

Anime türleri hakkında merak ettikleriniz varsa buradan anime türlerini yazdığım yazıya bakabilirsiniz. Ayrıca, izlediklerimiz yazısına tıklayarak da izlediklerimiz hakkındaki yorumlara bakabilirsiniz!

 

Bize destek olmak için sitemizdeki reklamlara tıklamayı unutmayın 🙂

 

Semiha Kaya

6 Haziran 1998 doğumlu, hayalleri yaşından çok olan ve hepsini bir bir gerçekleştirmek için acayip hırs dolu bir insanım.
Hırsımın yanı sıra, üşengeç ve unutkan da olduğum için tüm planlarımı sonsuza dek yaşayacakmışım gibi yaparım lakin genelde anın tadını çıkartırım. Hem ne demiş James Dean?
"Sonsuza kadar yaşayacakmışsın gibi hayal kur. Bugün ölecekmişsin gibi yaşa."
İşte tam olarak ben de böyleyim. Sonsuz hayale sahibim ancak anımın da kıymetini biliyorum. Her anın tadını çıkartıyorum.
Size de anınız kıymetini bilmenizi tavsiye ederim, ne de olsa zaman geri dönmez. :)

Bana, instagram: semihaakaya kullanıcı adı üzerinden ulaşabilirsiniz!

Önerilen makaleler

1 Yorum

  1. […] -> Satsuriku no Tenshi (Ayrıntılı yorum için tıklayabilirsiniz!) […]

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: