Yarına Tek Bilet – Film Yorumu

Screenshot_20200622_151453.jpg

Bir buçuk saatlik bir netflix film yorumuyla geldim bu sefer de… Epeydir film izleyemiyordum, animelerden ve sitcomlardan sonra filmlerin saatleri gözümde baya bir büyümeye başlamıştı. Bu filmin de süresi yarım saatcik de olsa daha az gelince ve Türk yapımı netflix filmi olunca bir bakayım dedim.

Yarına Tek Bilet, Ozan Açıktan’in yönettiği, başrollerini Dilan Çiçek Deniz ve Metin Akdülger’in paylaştığı Türk romantik komedi filmi. 19 Haziran 2020 tarihinde Netflix platformunda yayımlandı.

Yarına Tek Bilet – Yorumu:

Öncelikle, filmin güzel başladığını söyleyebilirim. Kızın trene kaçak binmesi, oğlanın da kızın kompartımanda kalmasına izin vermesi falan bunlar bir noktada bazı durumlarda yaşanabilecek şeyler gibi geldiği için güzel ve olağan bulduğumu söyleyebilirim. Fazla kasıntı sahneler değildi.

Ancak, klişelerden yine kopamamışız maalesef.

Yine de, sonunu merak ettiğim için filmi yarıda bırakmadan izlediğimi söyleyebilirim. Zaten bendeki değişmez huylardan birisidir bu… Başladığım bir şeyin sonunun nereye bağlanacağını görmek istediğim için genellikle sonuna kadar giderim. Yarına Tek Bilet’i de bu yüzden sonuna kadar izledim.

Ancak sonu da nasıl desem… Hem yeterliydi hem de yetersizdi. Aslında güzeldi ama belki bir tık ilerisini görmek isterdim diye düşünmedim diyemem. Açık uçlu bir sonla izleyicinin hayal gücüne bırakmışlar devamını.

Aslında bu film hakkında uzun uzun yazılabilecek pek bir şey yok, zaten bir buçuk saatlik bir filmdi. Neresinden tutup derinlemesine bir şey yazacak olsam, her halde o noktadan spoilera girmiş olurum… Spoilersız olarak, film boyunca trendeydiler, İzmir’e gidiyorlardı. Oğlanın katılacağı bir düğün vardı ve bütün kompartımanı arkadaşlarıyla birlikte kiralıyordu ancak arkadaşları sonradan onu ekince kompartımanda tek kalıyordu.

Kız ise otogarda çantasını çaldırdığı için trenden bilet almak zorunda kalmış ancak bileti ertesi güne kesilmiş olduğu için trene kaçak binmiş… Sonuç olarak bu ikili kompartımanda karşılaşınca 14 saati birlikte geçirecekler. Oğlan (artık karakterlerin isimlerini yazacağım.) Ali, aşırı cana yakın konuşkan bir tip. Leyla ise fazla soğuk, burnu havada atarlı bir tip. Yine de bir şekilde konuşuyorlar ve konuşmaya başladıkça konu kendi aralarında derinleşip gidiyor.

Daha detaylı şeylerden bahsedersem fazlaca spoiler vermiş olurum diye düşünüyorum çünkü işlenen konu uzunlamasına yoruma boğulacak bir konu değildi.

Film boyunca aşırı gereksiz bulduğum tek sahne, bu ikili arasındaki birliktelik sahnesiydi. Bu tarz filmlerde biliyorsunuz, baş roller arasında bir ilişki olması kaçınılmazdır. Bunu bekliyordum ama çekimin bu kadar derinlemesine ve uzun uzadıya yapılmasına gerek yoktu. Oyuncular oldukça cesur, sahne fazlaca gereksizdi açıkçası.

Ben aralarında gerçekleşen sözlü ilişkiden daha çok hoşlanmıştım. (Kocaman bir göz devirme emojisi attığımı varsayın lütfen. :d)

Buraya filmin fragmanını da bırakıyorum, izlemek isterseniz netflixten kolayca bulabilirsiniz! Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

 

 

Semiha Kaya

6 Haziran 1998 doğumlu, hayalleri yaşından çok olan ve hepsini bir bir gerçekleştirmek için acayip hırs dolu bir insanım.
Hırsımın yanı sıra, üşengeç ve unutkan da olduğum için tüm planlarımı sonsuza dek yaşayacakmışım gibi yaparım lakin genelde anın tadını çıkartırım. Hem ne demiş James Dean?
"Sonsuza kadar yaşayacakmışsın gibi hayal kur. Bugün ölecekmişsin gibi yaşa."
İşte tam olarak ben de böyleyim. Sonsuz hayale sahibim ancak anımın da kıymetini biliyorum. Her anın tadını çıkartıyorum.
Size de anınız kıymetini bilmenizi tavsiye ederim, ne de olsa zaman geri dönmez. :)

Bana, instagram: semihaakaya kullanıcı adı üzerinden ulaşabilirsiniz!

Önerilen makaleler

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: