PUP ACADEMY | AİLE DİZİSİ ÖNERİSİ

 

 

Benim gibi arada sırada yorucu entrikalardan, canavarlardan, tarihten, kavgalardan kaçıp farklı ve daha sakin, aile ile beraber izlenilebilecek türde diziler ve filmler arıyorsanız işte size doğru bir dizi. Benim için bu dizinin başka bir izlenme sebebi de içinde köpeklerin ve kedilerin olması, onların da bizim gibi duyguları olduğunu göstermeleriydi.

Dizinin adından da görebileceğiniz üzere olaylar bir köpek akademisinin çevresinde ve ana karakterlerimiz olan köpeklerin, insanlarının çevresinde gerçekleşiyor. Aslında biraz da iki ayrı boyut görüyoruz dizide, en azından benim fikrimce öyle. Dizi aslında bir kehanetin üzerinde ilerliyor, kehanet gerçekleşene kadar yaşanılan olaylar ve fikirler bize bir şeyler gösterip öğretmek için amaçlanmış gibi geliyor. Öğretmek de değil hatırlatma.

 

İnsanları okula giden bu yavru köpekler, bir düdük sesinden sonra boyunlarındaki sihirli künye sayesinde yangın musluklarından geçip başka kimsenin göremeyeceği, her şeyden uzak, hatta bana göre başka bir boyutta olan Yavru Köpek Akademisine gidiyorlar. Bu akademide yavru köpekler, insanları için nasıl daha iyi birer dost olabileceklerini öğreniyorlar, bu süre zarfında bir sürü yarışmalar, dersler, eğlenceli aktiviteler ve gizemli sırları öğreniyoruz.

Aslında dizide sadece köpekler ana karakter değil, akademiyi çekip çevirecek, mamaları hazırlayacak, eğitim alanlarını düzenleyecek ve dizide de vurguladıkları bir sahne gibi kakalarını temizleyecek bir insana ihtiyaç duyuyorlar. İnsan ana karakterimizin dedesi bu işi üstlenmiş yıllarca, şimdi de insan ana karakterimiz bir sürü yeni bilgi ve Yavru Köpek Akademisi’ni öğreniyor.  Yazımın başında bahsettiğim bir kehanet vardı hatırlarsanız, o kehanetteki insanın bu çocuk olduğu, köpeğinse, Yavru Köpek Akademisine diğerlerinden farklı bir şekilde gelen , insanı olmayan, yavru bir sokak köpeği olduğu düşünülüyor. Dizide her karakteri sıklıkla görsek bile en çok bu sokak köpeği ve çocuk arasında dönüyor olaylar.

Dedesinin izinden Yavru Köpek Akademisi için uğraşan Morgan aynı zamanda okula gidip derslerinden de yüksek notlar almaya çalışıyor. Dedesi okuldan özel izin almış olsa bile okul müdürünün gözü sürekli Morganda, hele ki ilerleyen bölümlerde hem dedesiyle hem akademiyle hem de okulla uğraşmaya çalışırken nasıl koşturduğunu izlerken hem gülüyor hem üzülüyorsunuz. Bu sırada insanı olmayan köpeğimiz Spark ise derslerinde diğer yavru köpeklerin aksine çok zorlanıyor. Hayatı boyunca herhangi bir insanla temasa geçmemiş olan Spark, derslerinde insanlar ile arasındaki bağı kurmaya çalışıyor ama bu sırada bir sürü zorluk yaşıyor. Hatta akademiye ait olmadığını bile düşünüyor. Hepsi bir yana çok keyifli bölümler sizi bekliyor.

 

Yazım boyunca sürekli size diziden bir şeyler bahsettiğimi ama karakterlerden ve isimlerinden pek bahsetmediğimi fark ettim.

  • Morgan : dedesinin izinden giderek Yavru Köpek Akademisiyle ilgilenmeyi öğrenen ve kehanetteki insan ana karakterimiz

 

 

 

 

  • Charlie : meşhur dedemiz ve yol göstericimiz

 

 

 

 

 

  • Spark : kehanette bahsedilen meşhur sokak köpeği, aynı zamanda köpek ana karakterimiz

 

 

 

 

 

 

  • Whiz : spark’ın akademideki en yakın arkadaşlarından birisi, aynı zamanda grubun zekisi diyebiliriz

 

 

 

 

  • Corazon : spark’ın akademideki en yakın arkadaşlarından birisi, veee grubun şapşal golden’ı diyebiliriz, hani şu bir dilim pastaya düşen tiplerden

 

 

 

 

Diğer karakterlere de girecek olursak çok detaylı bir liste olacağından en önemli gördüklerimi yazdım  sadece. Diziyi izlediğiniz zaman zaten çoğu karaktere bayılacak ve kopamayacaksınız. Hayatın koşuşturmacasından biraz uzaklaşıp keyiflenmek için çok güzel bir dizi diye düşünüyorum.

 

Her dizide, kitapta ve filmde hatta hayatta olduğu gibi birde kötü karakterlerimiz var, artı olarak insanlar ve köpekler arasındaki dostluğun bitmesini ve köpeklerin vahşi hayata dönmesini isteyen, köpek takım yıldızının sönmesini isteyen kurdumuz var, ve ona destek çıkan başkaları da var. Bilmeceler ve sırlarla dolu bir dizi, hem yetişkinler hem de çocuklar için.  İzleyin ve izlettirin derim, hepimizin şu hayat koşuşturmacasından, yorgunluktan, stresten uzaklaşması için ihtiyacı olan dizilerden birisi.

 

 

            DİZİDEN KISA SAHNELER ; https://www.youtube.com/watch?v=gStyfMqd28g

 

 

 

           FRAGMAN ; https://www.youtube.com/watch?v=OqC7igmgDms

 

 

 

Aybike Parlak

3 Mart 1998 doğumluyum, doğduğum andan itibaren hayvanlarla beraber büyüdüm, şuanda da 2 kedi, 1 köpek annesiyim. Hayal kurmayı, gezmeyi, arkadaşlarımı, kitap okuyup bir şeyler izlemeyi ve yazmayı küçüklüğümden beri çok seviyorum. Hayatta ki amacımı hala kestirebilmiş değilim ama şuanlık hayvanlarla ilgilenmeye çalışıyorum, çünkü onların bize ihtiyacı var. (Veteriner Teknikerliği öğrencisi oldum bu yazıyı yazdığımdan beri.
Genel olarak çok tembel birisiyim (blog işi tembelliğe karşı ama halledicez bir şekilde) Ortaokuldayken çok fazla deneme türü, hikaye yazıyordum fakat baya bir süredir yazmıyorum ayrıca şu sıralar kitap okumakta da zorlanıyorum ama kitaplara ve yazma işine tekrar odaklanmak istiyorum.
Kısaca deneyimlerim, sevdiğim şeyler, yorum yapmak istediğim şeyleri sizinle paylaşmak, fikrimi belirtmek istiyorum. Umarım sizin için de yararlı olur. Henüz insanlara kendimi anlatma konusunda yetersiz de olsam beni anladığınızı umuyorum ve zamanla geliştikçe her şey daha iyi olacak. Umarım yazılarımızı beğenirsiniz.

Önerilen makaleler

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: