Merhaba sevgili kitap kurdu, kitap kurdu diyorum çünkü bir kitap yorumunu ancak bir kitap kurdu merak eder ya da bu kitabın isminden dolayı garipseyip merak edenler de olabilir sanırım. Sizi atladığım için özür dilerim, size de merhaba eyyy kitap isminden yorumunu merak edenler.
Kitabın adından dolayı ön yargılı olabilirsiniz elbette, şahsen ben de ilk gördüğümde ön yargılı oldum, sonrasında da kendime gelip, kitabı kapağına (adına) göre yargılamayı bırakıp aldım ve okudum, şimdi de bu yazı ile karşınızdayım.
Öncelikle kitabımızın ana karakterini 90. yaş gününde tanıyoruz, bu yaşına kadar hiç evlenmemiş, her zaman parasını ödeyerek kadınlarla birlikte olmuş bir gazetecidir. 90 yaşına basmasına rağmen hala emekli olamaması biraz üzücü bir durum olmakla beraber, ana karakterimizin 90. yaş gününde yaptığı, istediği şey beni kitaptan olmasa da ana karakterimizden soğutmuştu. Karakterimiz 90. yaş gününde, bir genelevin patroniçesini arayıp, bakire biriyle olmak istediğini söylüyor ve patroniçe de ona 14 (yanlış hatırlamıyorsam) yaşında bir kızı ayarlıyor.
Karakterimiz bu kıza Delgadina ismini takıyor ve onunla birlikte olmayıp, bütün gece el değmemiş kızı izliyor, ona aşık oluyor. O kadar genç bir kızla birlikte olmak istemesi, sonra ona aşık olup dokunmaması hem benim için itici bir kavram hem de ona dokunmaması garip gelen bir kavramdı. Yani aşık olması hem itici hem de iyi gibi geldi. Belki yaşım gereği, belki de okuduğum klasik kitap eksikliğinden, nedendir tam olarak bilemiyorum ama kitaptan ne bir ders çıkarabildim ne de beğenebildim. İnternette bir çok olumlu ve olumsuz yorum okudum, benim yorumum sanırım nötr olacak.
Karakterimizin 90 yaşında, ölmeden önce aşkı bulabilmiş olması bence güzel bir şey, ama bunu o kadar genç bir kız aracılığıyla bulması benim için çok büyük eksiydi. ”Sanırım yazara yanlış kitapla başladım” dememe sebep olmuş bir kitap oldu, çünkü bu yazar o kadar çok övülen ve sevilen bir yazar ki, bu kitap beni kısmen hayal kırıklığına uğrattı.
Herkes aynı şeyi hissetmez, zevkler ve renkler tartışılmaz bu konuda. Belki siz bu eseri okuyunca yazara vurulacaksınız, belki de başka kitabıyla. Kiminiz de benim gibi sevemeyeceksiniz belki de ?
Çok fazla uzatmak istemiyorum, ve kitaba 5/2.5 verdiğimi bildiriyorum.
“Göğsümde bir sıkıntı hissettim. “Ömrümde hiç âşık olmadım.” dedim.Hemen karşılığını verdi:”Ben oldum.” Sonra da işini yarıda kesmeden sözünü tamamladı: “Yirmi iki yıl sizin için gözyaşı döktüm.”
Umarım iyisindir sevgili okur, umarım yüzünden gülücüğünü, kalbinden umudunu eksik etmezsin. Sevgilerle, Aybike Parlak.