Loki’nin Müjdesi – Kitap Yorumu

Merhaba arkadaşlar! Sipariş verirken oldukça heyecanlı olduğum Loki’nin Müjdesi’ni sonunda okudum… Hemen sizin için yorumlamasına geçiyorum.

Loki’nin Müjdesi – Arka Kapak:

Odin’in bir sürü ismi var. Benim de. Ve birazdan okuyacaklarınız benim sırlarımı ortaya çıkaracağı için gelin bu seferlik söze benden başlayalım. Ötekiler olayların kendilerince bir versiyonunu anlatma fırsatı zaten buldular.

Bu naçiz anlatım hakkında bilmeniz gereken ilk şey, ortada gerçek bir başlangıcın olmadığı. Aynı şekilde gerçek bir sonun da; ama elbette her ikisinden de bol bol mevcut. Sonlar, başlangıçlar, kehanetler, destanlar, öyküler, efsaneler ve yalanlar…

Yalan demişken… Yalanların Babası olarak aklınıza benim gelmem doğal. Loki… bu benim. Işık Yaratan, yanlış anlaşılan, kaypak, bu teferruatlı yalanlar silsilesinin yakışıklı ve mütevazı kahramanı. Eserime şüpheyle yaklaşabilirsiniz ama en az resmi versiyon kadar doğru ve hatta bana kalırsa daha eğlenceli. Tarih, şimdiye dek yazıldığı haliyle bana gayet küçük düşürücü bir rol biçti. Sahneye çıkma sırası artık bende.

Loki’nin Müjdesi’nde Joanne M. Harris, tarihin en oyunbaz tanrısının Kaos’un içinden çıkıp nasıl Asgard tanrılarının yanına yerleştiğini, Odin’le nasıl kan kardeşi olduğunu, Thor’un ve diğer İskandinav tanrılarının başına ne tür dertler açtığını ve bunları yaparken aslında ne kadar “masum” olduğunu esprili bir dille, bizzat Loki’nin ağzından anlatıyor. Loki’nin her numarasıyla, Ragnarök bir adım daha yaklaşıyor.

Loki’nin Müjdesi – Kitap Yorumum:

Öncelikle, anlatım şahaneydi. Özellikle de Loki’nin gözünden bir anlatım olduğu için Joanne’nin kullandığı bu eğlenceli dil aşırı hoşuma gitti diyebilirim.

Öte yandan, mitolojiye ilgiliyimdir. Zaten çocukluğunda PJO serisini okuyan herkes bir dönem mitolojik yaratıklara kafayı takmış olabilir ve efsaneleri en az mitoloji kadar sevdiğim için bu kitabı keyifle okuyacağımdan emin hissediyordum kendimi, zira öyle de oldu.

Loki, Marvel’dan ve internetteki araştırmalarımızdan okuduğumuzun aksine kitapta Odin’in kardeşiydi. Elbette ki öz kardeş değildi, Kaos’tan kopup Odin tarafından adlandırılmıştı ve Odin ona, “Kardeşimsin artık,” hitabında bulununca, birbirlerine kardeşim dedikleri tamamen güvensizlikler üzerine kurulu bir ilişki ortaya serdiler.

Devamında gerçekleşenler de, tamamen bilinen İskandinav mitleri.

İskandinav mitolojisi deyince zaten aklıma ilk önce Loki gelir. Zira Loki olmasaydı, İskandinav mitolojisi olur muydu? Hayal etmesi güç. Çünkü her şey Loki’nin hinliklerinin ve onun planlarının altından çıktığı için ve sonuçlar öyle ya da böyle bir şekilde Loki’ye bağlandığından dolayı, İskandinav mitolojisi benim için Loki’den oluşuyor.

Pek tabii bunu da seviyorum.

Oldukça eğlenceli, mitolojiye karşı ilgi duyanların mutlaka okuması gereken güzel bir kitaptı. Hâlâ okumayanlar varsa, okumalarını tavsiye ederim!

Loki’nin Müjdesi – Kitap Alıntılarım:

Daha önceki yazılarımda da belirtmişimdir, alıntıları ve ilk kitap incelememi anında 1000k uygulamasındaki hesabım üzerinden yapıyorum. Kullanıcı adım nekosem üstüne tıklayarak da 1000k hesabıma ulaşabilirsiniz!

Umut, duyguların en zalimidir.

Dünyalar asla gerçekten sona ermez – sona eren şey onlara yerleşenlerdir.

Bir insan Kaderiyle genelde ondan kaçmaya çalışırken karşılaşır.

Thrym, “Sevdalandım,” dedi.
Küfrettim. “Of, tanrılar aşkına. Sen de mi?”

Gücün daima bir bedeli vardır ve biri ne kadar yukarı tırmanırsa o kadar yüksekten düşer.

Bir düşmanla aranın nasıl olduğunu bilirsin. Sana ihanet etmeyeceğini de. Asıl sakınman gereken dostun olduğunu öne sürenlerdir.

Fakat güç, beraberinde sorumluluk getirir. Sorumluluk da korku. Korkuyla da şiddet. Şiddetle de Kaos.

Sonuçta her şey olup bittiğinde geriye yalnızca kelimeler kalır.

Semiha Kaya

6 Haziran 1998 doğumlu, hayalleri yaşından çok olan ve hepsini bir bir gerçekleştirmek için acayip hırs dolu bir insanım.
Hırsımın yanı sıra, üşengeç ve unutkan da olduğum için tüm planlarımı sonsuza dek yaşayacakmışım gibi yaparım lakin genelde anın tadını çıkartırım. Hem ne demiş James Dean?
"Sonsuza kadar yaşayacakmışsın gibi hayal kur. Bugün ölecekmişsin gibi yaşa."
İşte tam olarak ben de böyleyim. Sonsuz hayale sahibim ancak anımın da kıymetini biliyorum. Her anın tadını çıkartıyorum.
Size de anınız kıymetini bilmenizi tavsiye ederim, ne de olsa zaman geri dönmez. :)

Bana, instagram: semihaakaya kullanıcı adı üzerinden ulaşabilirsiniz!

Önerilen makaleler

2 Yorum

  1. elinize sağlık çok güzel yazmışsınız.

  2. Teşekkürler ^^

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: