YEŞİLİN KIZI ANNE KİTAP YORUMU | BEKLENEN ÇEVİRİ GELDİ

SE-LAM-LAAAAAR sevgili okurlarıııım. Nasılsınız ? Umarım evde kalıp kendinizi karantinada tutarak sevdiklerinizi korumaya devam ediyorsunuzdur.  Sohbet kısmını çok uzatmadan yorumuma ve incelememe girişiyorum.

 

Öncelikle eminim ki bu kitabın çevrilmesi için uzuuun yıllar bekleyen, dayanamayıp ingilizcesini okuyan, sadece filmleriyle yetinenleriniz vardır aranızda. E en sonunda Netflix de patlattı son bombayı, pardon son bombadan bir öncekini. Dizisini çıkardı ve henüz Anne karakteriyle tanışmayan çoğu kişiyi Anne ile tanıştırdı, buluşturdu. İnanın bana izleyen herkesin severek sezonları bitireceğiniz bir dizi. Çok da uzun ve köklü bir geçmişi var bu yapıtın.

 

En son olarak SaltOkur yayınları beklenen bombayı patlattı ve Ocak 2020 de kitabı biz okurlarla buluşturdu ve büyüüük bir zevkle okumamıza vesile oldu. E şimdi Netflix bu kadar meşhur etmişken bu karakterimizi, yapıtımızı, başka yayınevleri de sıvadı kolları başladı baskı yapmaya. Sırada Koridor yayınlarının ciltli baskısı var fakat ve SaltOkur’un baskısından çok memnunum.

 

Bu kısmı çok uzattığımın farkındayım ama bu yazıda kendimi durduramıyorum sanırım !

 

Kitabın konusundan bahsetmem gerekirse, Anne bizim ana karakterimiz, 11 yaşında yetim ve öksüz, kızıl saçlı ve her yerinde çiller olan sıska bir kız çocuğu. Anne babası öldükten sonra bir aileye verilmiş, orada çocuklara bakıp ev işlerini yapmış, sonrasında başka bir eve daha gönderilmiş ve orada da benzer şeyleri yaşamış. En sonunda da yolu yetimhaneye düşmüş.

 

Avonlea diye bir kasabada bulunan Green Gables çiftliğinde iki yaşlı kardeş, Matthew ve Marilla Cuthbert isimli karakterlerimiz var. Matthew artık çiftlik işlerinde tek başına yetemediğinden dolayı yetimhaneden bir erkek çocuk evlat edinme kararı alırlar. Yetimhaneye haber yollarlar, fakat bu haber yetimhaneye yanlış gider ve erkek çocuk yerine kız çocuk gönderir yetimhane müdürü.  Matthew Anne’i Green Gables’a götürür ve Marilla bu yanlışlığı düzeltmek için ertesi günü bekler. Anne bu sırada çiftliğe giderken çok mutludur ama olayı öğrenince dünyanın en mutsuz kızına dönüşür bir anda.

 

Ertesi gün Marilla ve Anne yola çıkarlar, olaylar yine Marilla’nın istediği gibi ilerlemez ve Matthew’ün de istediği şekilde Anne’i evlat edinirler. Anne bir anda dünyanın en mutlu kızına dönüşür. Her yere mutluluk ve pozitiflik saçar. Kısacası Pollyanna gibi olmuştur. Green Gables’a renk katan Anne’in hayatının nasıl değiştiğini, ne yöne ilerlediğini ve hayallerinin gerçekleşim gerçekleşmediğini okuyoruz bu romanda.

 

Dili o kadar akıcı ve sürükleyici ki bu romanın, Anne’in hayat dolu enerjisi ve yeni maceraları ile birlikte kitabı elinizden düşüremiyorsunuz. Herkesin okuması gereken ve yurtdışında da birçok okulda okutulan bu romana 5/5 puan verdim. Üstelik kitabın daha devam kitapları var , henüz türkçeye çevrilmese de büyük bir hevesle bekliyorum bu haberi SaltOkurdan.

 

Herkese sağlıklı günler diliyorum, bize destek olmak için reklamlara tıklamayı unutmayın 🙂

 

 

Ayrıca kitap hakkında bir de youtube kanalımda video paylaştım, oraya da beklerim….

https://www.youtube.com/watch?v=04x3pxLeJpc

Aybike Parlak

3 Mart 1998 doğumluyum, doğduğum andan itibaren hayvanlarla beraber büyüdüm, şuanda da 2 kedi, 1 köpek annesiyim. Hayal kurmayı, gezmeyi, arkadaşlarımı, kitap okuyup bir şeyler izlemeyi ve yazmayı küçüklüğümden beri çok seviyorum. Hayatta ki amacımı hala kestirebilmiş değilim ama şuanlık hayvanlarla ilgilenmeye çalışıyorum, çünkü onların bize ihtiyacı var. (Veteriner Teknikerliği öğrencisi oldum bu yazıyı yazdığımdan beri.
Genel olarak çok tembel birisiyim (blog işi tembelliğe karşı ama halledicez bir şekilde) Ortaokuldayken çok fazla deneme türü, hikaye yazıyordum fakat baya bir süredir yazmıyorum ayrıca şu sıralar kitap okumakta da zorlanıyorum ama kitaplara ve yazma işine tekrar odaklanmak istiyorum.
Kısaca deneyimlerim, sevdiğim şeyler, yorum yapmak istediğim şeyleri sizinle paylaşmak, fikrimi belirtmek istiyorum. Umarım sizin için de yararlı olur. Henüz insanlara kendimi anlatma konusunda yetersiz de olsam beni anladığınızı umuyorum ve zamanla geliştikçe her şey daha iyi olacak. Umarım yazılarımızı beğenirsiniz.

Önerilen makaleler

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: